Tarihin Öteki Yüzü - 115. Bölüm
Özel Harp Dairesi’nin Becerikli Çocuğu: Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)
1950’de Kıbrıslı Rumlar İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra pek çok ülkeye tanınan "kendi kaderini tayin" hakkı uyarınca bir plebisit yaparak Yunanistan’a bağlanmak istediğinde Türkiye hâlâ eski tavrını sürdürüyordu. Hatta 1949’da CHP’nin Dışişleri Bakanı Necmettin Sadak, 1950’de ise DP’nin Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü “Türkiye ve Yunanistan arasında Kıbrıs diye bir sorun yoktur” diyerek Yunanlıların ve Rumların elini epeyce güçlendirmişlerdi. Aslında bunda şaşılacak bir şey yoktu; çünkü o yıllarda hem CHP’nin hem de DP’nin en önemli hedefi Batı bloğuna ve NATO’ya kabul edilmekti. Aynı arzu Yunanistan’da da olduğu için, taraflar suyu bulandırmak istemiyorlardı. Ancak “güvercin” Fuad Köprülü’nün yerine “şahin” Fatin Rüştü Zorlu’nun Dışişleri Bakanı olunca durum değişecekti. Rakiplerinin “sert, kırıcı, yabancı düşmanı, çok zeki” gibi sıfatlarla tanımladığı Zorlu ile birlikte Türkiye aktif biçimde “Taksim” politikasına yöneldi. Aslında bunun için uygun bir zamandı çünkü Mart 1955’de Türkiye, Irak, İran ve Pakistan arasında imzalanan Bağdat Paktı dolayısıyla ABD ve İngiltere, Türkiye’ye toleranslı davranıyorlardı.