Tarihin Öteki Yüzü - 166. Bölüm
Düellonun Tarihi-II
“Dünya üzerindeki en iğrenç halk” sorusuna “Flamanlar, Yahudiler ve Türkler” diye cevap veren Voltaire şöyle der: “Türklerin sırtına yüklediğimiz iftiralar koskoca bir kitap olur. Ben, kadınları baskı altında tutan, güzel sanatlara ilgisiz davranan Türkleri sevmem fakat iftiradan o kadar iğrenirim ki, onlara dahi çamur sıçratılmasına katlanamam. Türkler gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Cesurdurlar, yiğittirler ama düello etmezler. Çünkü ancak savaşa giderken kılıç taşırlar. Özel yaşamlarında silahsızdırlar. Bunun aksine, barbarlık ve şövalyelik çağlarından beri Avrupalılar için, belinde kocaman kılıçla yemek masasına oturmak bir şeref meselesi olmuştur. Türkler ise gösterişi sevmezler.” Voltaire takma adıyla tanıdığımız, 1694-1778 yılları arasında yaşamış olan büyük Fransız düşünür François Marie Arouet’nin dediği gibi, ya da 20. yüzyılın büyük gazetecisi Çetin Altan'ın dediği gibi Türklerde düello yok muydu?