Tarihin Öteki Yüzü - 47. Bölüm
1885 Berlin Konferansı ve Afrika’nın Sömürgeleştirilmesi
Tarihçi Ayşe Hür bu haftaki programında, '19 Ocak 2020'de Libya iç savaşını görüşmek için toplanacak olan Berlin Konferansı, 135 yıl önceki bir başka Berlin konferansının tekrarı mı? 15 Kasım 1884-26 Şubat 1885 Berlin Konferansı'nda Afrika'nın talanı nasıl planlandı?' sorularını ele alıyor: Afrika’nın sömürgeleştirilmesinde, İskoç kaşif, doktor ve misyoner David Livingstone’un 1841’de Cape Town’da başlayan ve 1873 yılında Zambia’da sona eren "keşif gezileri"nin rolü büyüktü. Livingstone’nun Afrika’dan gönderdiği haberler kesilince New York Herald muhabiri Henry Morton Stanley onu aramak için 1871’de Afrika’ya gitti ve Livingstone öldükten onun misyonunu devam ettirdi. Güya ülkesi için yeni sömürgeler arayan Belçika Kralı II. Leopold, Stanley’in yazılarından sonra gözünü Kongo havzasına dikti. 1879-1894 arasında bugünkü Zaire'yi şahsi mülkü haline getirdi. Portekizli sömürgeciler Angola ve Mozambik’i en vahşi yöntemlerle sömürüyor, köle ticaretinden aslan payını alıyorlardı. İngilizler güya köle ticaretine karşıydılar ama Portekiz’in Kongo’yu sömürgeleştirme çabalarına perde arkasından destek veriyorlardı. Fransa ise donanma subayı Pierre de Brazza aracılığıyla Orta Afrika’yı ilhaka girişmiş ve 1881'de Brazzaville diye anılacak şehri kurmuş ve buraya Fransız bayrağını dikmişti. Britanya, 4 Haziran 1878 Antlaşması ile Osmanlı İmparatorluğu’ndan Kıbrıs'ı kiralayınca, Fransa’nın tepkilerini önlemek için 1881’de Tunus’un Fransızlar tarafından işgaline göz yumdu. Tunus’un 1881’de Fransızlar tarafından işgaline kızan Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Üçlü İttifak'ı kurunca o tarihe kadar sömürgeciliğe karşı olduğunu iddia eden Almanya Afrika işlerine müdahil oldu. 1882’de “Bizim denizlere açılacak donanmamız yok, bizim sömürgeler için Fransızlarla savaşacak halimiz yok” diyen Bismarck 1883’te Alman tüccarlarının baskısıyla önce Gine Körfezi’nde “incelemeler” yaptı, ardından Kamerun, Togo, Zengibar Sultanlığı’nı işgal etti. 1877'de Transvaal'i, 1882'de Mısır'ı işgal ederek Afrika'yı güney ve kuzeyden paranteze alan Britanya’nın bundan sonraki hedefi arada kalan toprakları sömürgeleştirmekti. Britanya’nın Kongo havzasının paylaşımı için Portekizlilerle yaptığı gizli anlaşmalar Belçika, Fransa ve Almanya’yı kızdırınca 15 Kasım 1884’te “Sömürgeler Üzerine” Berlin Konferansı toplandı. Başlangıçta Berlin Konferansı’na Osmanlı İmparatorluğu davet edilmemişti. Britanya’nın araya girmesiyle kriz aşıldı ve Berlin Sefiri Mehmed Said Paşa ve Sefaret Müsteşarı Ohannes Efendi konferansa katıldı. Ama Osmanlı tarafının talana katılma talebi karşılık görmedi. Belçika Kralı II. Leopold 1885-1908 yılları arasında 23 yıl boyunca şahsi mülkü haline getirdiği Kongo’da 30 milyonluk nüfus işkenceler, köle alım-satımı, bulaşıcı hastalıklar ve katliamlarla 8-9 milyona düşürürken kauçuk plantasyonlarından gelen milyonlarca frangı cebine indirdi. 1887’de Etiyopyada İtalyanlara karşı Dogali Savaşı’nı, 1888’de Tanganika’da Almanlar ve İngilizlere karşı 226 Afrika kabilesinin direnişini, 1892’de Orta Afrika’da Fransız İngiliz, Alman ve Belçikalılara karşı Swahili Savaşı’nı, 1893’te Gine ve Gabon’da Fransız ve İngilizlere karşı Ekemenku Ayaklanması’nı Avrupa basını hiç yazmadı. 1904-1907 arasında Hererolar ve Namaların Alman Generali von Trotha’nın birlikleri tarafından soykırıma uğratılması 1990 yılında Namibya’nın resmen kurulmasına kadar Batı kamuoyunda bilinmiyordu. Almanya 20. Yüzyılın bu ilk soykırımı için yarım ağızla özür dilemekle yetindi. Fransa’nın Kongo ve Gabon’da yok ettiği yerli nüfus ise en iyimser kaynaklara göre 200 bin, bazılarına göre ise 800 bin civarında. Sadece Kongo-Okyanus Demiryolu inşaatında 20 bin yerli işçi ölmüştü. 1911 Trablusgarp Savaşı sonunda Osmanlı İmparatorluğu’ndan İtalya’nın egemenliğine geçen Libya'daki Sunusi rejiminin İtalya'ya direnişinin bedeli ise toplama kamplarında 100 bin sivilin ölmesi oldu.