6. August 2021 15:44

Halk TV’ye saldırıda, gücünü saraydan alan ve “Nasıl olsa korunuyorum” diyen bir cüret var. Cezasızlık politikası sürdükçe de saldırılar devam edecek. AKP yangın sürecinde mafyöz devlet rolünü üstlendi. Yangının söndürülmesi becerilemeyince, haberinin görülmesi engellenmek isteniyor ve yardım çağrısı yapanlara soruşturma açılıyor. Bölgede insan avı ve linç başlatıldı. Gazeteci arkadaşlarımıza nasıl shaip çıkacağımızı tartışıyor olmamız gerekiyor. Yargıdan nasıl bir şey beklemiyorsak, saldırılar karşısında polisten de bir şey beklememeliyiz. Kulislerde bakanlarla ilgili de iddialar dolaşıyor. Bazı bakanların yangınlarla ilgili beceriksizliklerden nemalandıkları iddia ediliyor. Yani faturanın rakiplerine kesileceğine dair beklentileri var. Milli Eğitim Bakanı, diğer bakanlar gibi sadece sekreter. Bu rejimde her şeye tek adam karar veriyor. Okulların ne zaman açılacağı, sokağa çıkma yasağının ne zaman ilan edileceğine bile Erdoğan karar veriyor. Erdoğan, Tarım Bakanı’nı görevden alacaktıysa bile şu aşamada görevden almayacak. Zira kelle vermeyi seven bir isim değil ve yapacaksa bile başka bir değişiklik ile birlikte ileride yapacaktır. Yangınla mücadelede ordu neden yoktu? Erdoğan korkuyor. Ordunun halk ile birlikte iş yapmasından zarar göreceğini düşünüyor. Oysa bu ülkede iktidara karşı darbe olmaz, ancak yükselen muhalefete karşı olur.